Yumurta Rezervi (AMH) Düşüklüğü
Yumurta rezervi, bir kadının yumurtalıklarında bulunan yumurta sayısını ifade eder. Bu rezervin değerlendirilmesinde en sık kullanılan testlerden biri Anti-Müllerian Hormon (AMH) testidir.
Kadınların üreme potansiyeli hakkında önemli bilgiler veren bu hormonun seviyesi kan testi ile belirlenir. Değişik nedenlerden ileri gelen AMH düşüklüğü, kadınlarda yumurta rezervinin azalmakta olduğuna işaret eder. Bu durum, doğal yolla hamile kalma olasılığını yakından ilgilendirir.
Azalmakta olan yumurta rezervi ile doğal yolla hamile kalma olasılığında da ciddi miktarda azalma olabilir. Genellikle ileri yaşlardaki kadınlarda ya da farklı üreme sağlığı problemleri olan kişilerde karşılaşılan bu durumun görülme sıklığı oldukça fazladır.
Ancak düşük AMH, gebelik şansı tamamen yok anlamına gelmez; uygun tedavi ve destekle olumlu sonuçlar elde edilebilir.
AMH (Yumurta Rezervi) Düşüklüğü Nedir?
Kadınlar doğdukları zaman belirli bir yumurtalık rezervine sahiptir ve bu rezerv yıllar içerisinde düşme eğilimi gösterir. Yaş ilerledikçe foliküllerin hem sayısında hem de kalitesinde azalma olur. Bu azalma 35 yaşından sonra daha da hız kazanır ve menopozla birlikte yumurtalık rezervi tamamen tükenir. Bu durumda kadınların doğal yolla hamile kalma olasılığı sona ermiş olur.
Yumurta Rezervi Düşüklüğü Nedenleri
Kadın doğurganlığını etkileyen en önemli faktörlerden biri olan yumurta rezervi düşüklüğünün oldukça farklı nedenleri bulunur. Bu nedenler şu şekilde sıralanabilir:
- Yumurta rezervi düşüklüğünün en önemli nedenlerinden biri yaş faktörüdür. Kadınlarda yaşla beraber doğal olarak azalma eğiliminde olan yumurtalık rezervi, 35 yaşından sonra hızlanır ve menopozun başlaması ile tamamen tükenir.
- Yumurta rezervi düşüklüğü sorunlarında önemli nedenlerden biri genetik faktörlerdir. Ailede, özellikle annede erken menopoz öyküsü ya da genetik geçişli hastalıklar kişinin yumurta rezervini etkileyebilir.
- Kadın üreme organları ile ilgili hastalıklar ya da uygulanan tedaviler sonucunda da yumurtalık rezervlerinde düşüklük yaşanabilir. Çikolata kisti olarak bilinen endometriozis hastalığı rezervin azalmasına sebep olabilir. Bağışıklık sistemi ile ilgili hastalıklar da bu durumun sebepleri arasında yer alabilir. Ayrıca, kanser tedavilerinde uygulanan kemoterapi ve radyoterapi gibi uygulamalar da yumurtalık dokusunu hasara uğratarak rezervin azalmasına sebebiyet verebilir.
- Kadının yumurtalıklarına yönelik cerrahi müdahaleler sonrasında da yumurta rezervinde olumsuz etkiler yaşanabilir.
- Sigara, alkol gibi zararlı alışkanlıklar ve kötü çevre koşulları da yumurta rezervi düşüklüğüne neden olabilir.
- Fazla kilo ve obezite yumurta sayısı ve kalitesini olumsuz yönde etkiler.
Yumurta Rezervi Düşüklüğü Belirtileri Nelerdir?
Yumurta rezervi düşüklüğü belirgin semptomlarla kendini göstermez. Genellikle korunmasız ilişkiye rağmen hamile kalamayan kadınların doktora başvurması sonucu yapılan testler ile belli olur. Yine de bazı öncül belirtiler bu durumun varlığına işaret edebilir.
Kadının adet döngüsünde yaşadığı düzensizlikler, adet döngüsünün normalden kısa ya da uzun olması ve adet kanamasının miktarındaki değişiklikler yumurtalık fonksiyonlarındaki değişikliklerin göstergesi olabilir. Adet aralarının kısalması anti müllerian hormon düşüklüğü durumu akla gelebilir. Yumurta rezervi düşüklüğü belirtileri arasında yaşanan hormonal dengesizliklere bağlı olarak cinsel istekte azalma da olabilir.
Yumurta Rezervi Düşüklüğü Nasıl Teşhis Edilir?
Yumurta rezervi düşüklüğü tanısının konabilmesi için birtakım kan testleri ve görüntüleme tetkiklerinin yapılması gerekir. Yapılan bu işlemler sayesinde yumurtalıklardaki folikül sayıları ile yumurtalıkların genel fonksiyonları değerlendirilmiş olur.
Uygulanan testler arasında AMH ve FSH testleri önemli bir yere sahiptir. AMH değeri düşüklüğü, yumurta rezervlerinde bir sorun olduğunun göstergesi olabilir. Bu testlerin yanı sıra ultrason muayenesi ile yumurtalık kapasitesi görüntülenebilir.
Yumurta Rezervi Düşüklüğü (AMH) Tedavisi
Peki, yumurta rezervi düşüklüğü tedavisi nasıl yapılır? Düşük AMH tanısı olan ve çocuk sahibi olmak isteyen kadınlar tüp bebek tedavisi ile gebe kalabilirler. Düşük yumurta rezervi tanısı ile hastanemize başvuran çok sayıda anne adayına uyguladığımız kişiye özel tedavilerle gebelik haberini verdik. Kullandığımız başarı artırıcı yöntemler ve laboratuvarımızdaki ileri teknolojik donanım ile düşük AMH vakalarında mutlu sonuçlar elde edebiliyoruz.
Düşük yumurta rezervine sahip fakat şu an anne olmayı düşünmeyen kadınlar için ise yumurta dondurma yöntemini öneriyoruz. Böylece anne olma potansiyelini ilerleyen yıllar için koruma altına almış oluyoruz.
Yumurta Rezervi Düşüklüğünde Hamile Kalınabilir mi?
Anti müllerian hormon düşüklüğü, kadınlarda hamile kalmayı zorlaştıran en önemli nedenlerden biridir, ancak bu durumda olan kişilerin hamile kalması tamamen imkansız değildir. Yumurta rezervi düşük olan ve doğal yolla hamile kalamayan kadınlar, uygulanan tedaviler sayesinde hamile kalabilir.
Doktor tarafından detaylı bir şekilde tetkikleri yapılarak, kişiselleştirilmiş tedavi planı uygulanan kadınların doğurganlık şansları artar. Bu tip vakalarda tüp bebek tedavisi ile gebelik elde edebildiğimiz gibi yeterli kalitede yumurtaya sahip olmayan kadınlar için yumurta donasyonu önerilebilir.
AMH Düşüklüğü Adet Düzensizliği Yapar mı?
AMH düşüklüğü, yumurta rezervinin azalması ile karakterize bir durumdur. Bu düşüklük, kadınlarda adet döngüsünü etkileyebilir. Yumurta rezervinin azalması, progesteron ve östrojen gibi önemli hormonların üretiminde dengesizliklere yol açarak adet döngüsünde düzensizliklere neden olabilir. Yine de her AMH düşüklüğü belirtileri arasında adet düzensizliği bulunmaz. Bazı kadınlarda düşük AMH seviyesine rağmen düzenli regl takvimi devam edebilir.
AMH Değeri Kaç Olmalı?
AMH değerleri için 1-3.3 ng/ml normal olarak kabul edilir. Fakat bu referans aralığı farklılık gösterebilir. Genellikle 1 ng/ml altındaki değerler, çocuk isteyen çiftler için bir an önce harekete geçme gerekliliğini gösterir. Çok düşük AMH seviyelerinde dahi tüp bebek tedavisi ile çocuk sahibi olma olasılığı bulunur.
AMH seviyeleri yaş, laboratuvar yöntemleri ve kişinin genel sağlık durumuna göre değişebilir. Ancak genel kabul gören referans aralıkları şu şekildedir:
- Yüksek AMH (> 4.0 ng/ml): Polikistik over sendromu (PCOS) gibi durumları gösterebilir.
- Normal AMH (1.0 – 4.0 ng/ml): Normal yumurtalık rezervini gösterir.
- Düşük AMH (0.5 – 1.0 ng/ml): Yumurtalık rezervinin azalmaya başladığını gösterir.
- Çok Düşük AMH (< 0.5 ng/ml): Önemli derecede düşük yumurtalık rezervini işaret eder.
Bu değerlerin tek başına değerlendirilmemesi, yaş, FSH seviyesi ve ultrason bulguları ile birlikte yorumlanması önemlidir.
AMH Düşüklüğü Gebeliğe Engel mi?
AMH düşüklüğü kesin olarak hamile kalmaya engel olmaz, ancak kadınların doğurganlık şansını azaltabilir. Bu noktada devreye giren yardımcı üreme teknikleri sayesinde kadının anne olma olasılığı artmış olur. Uzman doktor tarafından kişinin özelliklerine göre tedavi seçeneklerinin değerlendirilmesi ve en uygun planın yapılması gerekir.
AMH düşüklüğü ve uyguladığımız tedaviler hakkında daha fazla bilgi almak için iletişim formumuzu doldurabilir veya bize WhatsApp üzerinden ulaşabilirsiniz.