Doğum Kontrol Yöntemleri

Aile oluştururken istendiği zaman ve istendiği kadar çocuk sahibi olmak en önemli özgürlüklerden biridir. Bu şekilde, kaynakların harcanmasının planlanması, kariyer planlarının daha özgürce yapılması, aile içi ilişkilerin daha sağlıklı bir şekilde geliştirilmesi sağlanabilir. Bu nedenlerle çocuk sahibi olmanın zamanını seçebilmenin ve çocuk sayısını istendiği gibi ayarlayabilmenin yolu etkin “Doğum Kontrol Yöntemleri”nin kullanılmasıdır.

Bugün kullandığımız birçok yöntem, ideal olmasa da etkin doğum kontrol yöntemleridir. İdeal olan yöntem, istenmeyen gebelik oranı ve istenmeyen yan etkileri sıfır olan, geri dönüşlü bir doğum kontrol yöntemidir ve maalesef henüz böyle bir yöntem yoktur.

Dolayısıyla, kullanılacak olan doğum kontrol yöntemi seçilirken, kullanacak kişilerin özellikleri dikkate alınarak mümkün olan en etkin yöntem bir kadın hastalıkları ve doğum uzmanının önerisine göre belirlenmelidir.

Doğum kontrol yöntemlerinin herbirinin istenmeyen gebelik oranları ve olası yan etkileri ve ek avantajları farklıdır. Seçim bu özellikler ve kullanacak kişiye ait faktörler dikkate alınarak yapılmalıdır.

Doğum Kontrol Yöntemleri Nelerdir?

Doğum kontrol yöntemleri geri dönüşlü ve geri dönüşsüz olarak ikiye ayrılabilir. Bunlar:

Geri dönüşsüz

  1. Kadında tüplerin bağlanması: Bu yöntem laparoskopi adı verilen göreceli olarak basit bir ameliyatla, yumurtalıklar ve rahim arasında sperm ve yumurtayı ileten tüplerin kapatılması sonucu sperm ve yumurta karşılaşamayacağı için gebeliklerin kalıcı ve geri dönüşsüz bir şekilde engellenmesine dayanır.
  2. Erkekte sperm kanallarının bağlanarak kapatılması: Yine göreceli olarak basit bir ameliyatla erkekte testisten sperm taşıyan kanalların bağlanmasına bağlı olarak ilişki sırasında çıkan sıvının içinde sperm hücrelerinin bulunmaması nedeniyle gebeliklerin kalıcı bir şekilde önlenmesidir.

Geri dönüşlü Yöntemler

Adından da anlaşılabileceği gibi, kullanırken gebeliklerin önlendiği, kullanmayı bırakınca doğurganlığın geri döndüğü yöntemlerdir.

  1. Doğum kontrol hapları: Günümüzde kullanılan doğum kontrol hapları genellikle tek fazlı haplardır. Yani tüm haplarda aynı miktarda benzer hormonlar vardır.
    Doğum kontrol hapları içinde bulunan östrojen ve progestin hormonları günümüzde çok düşük dozlarda kullanılmaktadır. Bunlar kadınların yumurtalıklarında yumurtaların büyümesini ve yumurtlanmasını baskılarlar. Aynı zamanda rahim kanalından sperm geçişi için gerekli ortamı ve rahim içinde embriyo yerleşimi için gerekli rahim içi tabakasının gelişimini olumsuz yönde değiştirerek gebelik oluşumunu engellerler.
    Genellikle 21 hap içeren kutularda sunulurlar. İlk kutuya adetin birinci günü başlanıp, aralıksız hergün bir hap yutularak kullanılır. Kutu bitince 7 gün ara verilir, sonra yeni kutuya başlanıp aynı şekilde kullanılır. Ara verilen sürelerde adet kanaması görülür. İlk kutudan sonra her iki kutu arasında 7 gün ara verilerek kullanılır. Her bir yeni ktunun başlangıcı için adet günü gözetilmez sadece iki ktu arasında 7 gün ara vermiş olmak yeterlidir.
    Sözünü ettiğimiz kombine doğum kontrol hapları içerdiği östrojen hormonu nedeniyle, ağır hipertansiyonlu, daha önce damar içi pıhtılaşma veya pıhtı atması, karaciğer hastalığı, hormon hassas kanser vb bazı durumlarda kullanılması sakıncalı olan yöntemdir. Bu yüzden bu yöntemin kullanılmaya başlanmasından önce bir jinekoloji konsültasyonu önerilir.
    İstenmeyen gebelik oranı en düşük yöntemler arasındadır.
  2. Sadece progestin içeren doğum kontrol hapları: Bunlar söz konusu sakıncalar nedeniyle ya da doğum sonrası süt kesilmesini önlemek için kombine doğum kontrol hapları yerine önerilebilecek olan bir yöntemdir. Her gün bir hap şeklinde sürekli olarak kullanılırlar.
    İstenmeyen gebelik oranı en düşük yöntemler arasındadır.
  3. Rahim İçi Araç (RİA): Halk arasında spiral olarak da bilinen bir korunma yöntemidir. Bakırlı ve hormonlu tipleri vardır. Bir jinekolog tarafından rahim içine yerleştirilirler.
    Etkinlik süreleri ortalama 5 yıldır. Yabancı cisim etkisi ile embriyonun yerleşeceği endometrium tabakasının yapısını değiştirerek embriyonun yerleşmesini önler ve böylece gebeliği önleyici etkisini gösterir.
    Spiral çıkartılmak istendiğinde yine bir jinekolog tarafından çok basit bir şekilde vajinada bırakılan ipinden tutulup çekilerek ağrısız bir şekilde çıkartılır.
    Vajende bırakılan ipinin üzerinde kolonize olabilen bakteriler nedeniyle, diğer yöntemlere göre bir miktar daha sık olarak vajinal akıntı yakınmasına neden olabilir.
    Hormonlu olanlarının kullanımı daha çok, adet kanamaları yoğun olan ya da ara kanama yakınmaları olan hastalarda gerekli incelemeler sonrası kullanılmak üzere tercih edilir. Bu RİA’lar fazla kanama yakınmasını da giderir. Hormonlu RİA’dan salgılanan günlük hormon düzeyi çok düşük olup, sadece rahim içinde etkili olur. Doğum kontrol haplarında olduğu gibi tüm vücut üzerinde önemli bir etkileri yoktur.
  4. Prezervatif: Erkek tarafından ilişki öncesi erekte penise takılarak kullanılan sperm içeren semen sıvısının vajene akışının önlenmesi ile gebelikten koruyan bir yöntemdir. İlişki başlamadan önce takılması ve ilişki bittikten sonra çıkartılması gerekir. Her prezervatif sadece bir kez kullanılır. Ayrıca, cinsel yoldan bulaşan hastalıklardan da korur.

Cilt altı implant

Sadece progestin emdirilmiş ince kısa elastik bir çubuğun doktor tarafından kadınların kol cildi altına küçük bir cerrahi işlemle yerleştirilmesi ile 5 yıl süreli yüksek koruyuculuğu olan bir yöntemdir. Çubuk cilt altında bulunduğu yerde herhangi bir rahatsızlığa neden olmaz. Çıkartılması ise daha da küçük bir işlemle yapılır. Bu işlemler lokal anestezi ile yapılabilir.

Göreceli olarak sık tercih edilen bu yöntemler dışında, kadın prezervatifi, servikal kap, aylık iğneler gibi başka yöntemler de mevcuttur.

Yorumunu Paylaş